Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Adalete uygun bir biçimde, doğrulukla,
adilane
"hakça" kelimesinin kullanım örnekleri.
Biz bu ülkenin topraklarında birlikte üretip, hakça bölüşmek istiyoruz.
Bunun yolu hak, hukuk, eşitlik, emeğe saygı ve hakça paylaşım gibi temel ilkeler etrafında bir araya gelebilmek, ahlaklı ve erdemli bir toplumu inşa etmektir.
Derdimiz kimseyle kavga etmek değil, zenginliklerin hakça paylaşılmasıdır.
Tek dertlerinin ürettiklerinden, kazandırdıklarından hakça paylarını almak olduğunu vurgulayan Kavlak, evlerine helal lokma götürmekten başka amaç taşımadıklarını belirtti.
Hakça ve adilane bir çözüm öngörmeyen hiçbir yaklaşımı doğru bulmuyoruz.
Kıbrıs adasının doğal kaynaklarının sadece Kıbrıs Rum halkına ait olmadığını, hakça paylaşılması gerektiğini vurguladık.
Hakça bir paylaşım olmadan iki taraf masaya oturup doğal kaynakların paylaşımı konusunda bir mutabakat sağlamadan tek taraflı atılan bu adımları kabul etmediğimizi beyan etmiştik.
Sorunsuz, sağlıklı bir iş ortamı için çalışma hayatının tüm tarafları olarak, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin hakça ve adilce davranmayı şiar edinmemiz gerekiyor.
Bunun yolu hak eşitlik, hukuk, hakça paylaşım ilkeleri etrafında bir araya gelmek, ahlaklı bir toplumu inşa etmektir.
Diğer bir deyişle, elinde tuttuğu teraziyi, hakça, dürüstçe, namusluca ve onurla tutup doğru tartmaktır.
Türkiye, sınıraşan su kaynaklarının hakça, akılcı ve optimum bir şekilde kullanılması ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi için komşu ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesine her zaman hazırdır.