Kelime tanımını bul

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
halet

Hediye

"halet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir süre sonra Ferdi El Halet ve Ömer El Abid çadırların yanında bulunan ve tarlalara su taşımak için kullanılan 40 santim derinliğindeki beton kanalete girerek boğuldu.

Aileleri tarım işçisi olan akraba iki kuzen Ferdi El Halet ve Ömer Elabid oyun oynadıkları sırada kaldıkları çadırların yakınından geçen kanalete düştü.

Hayat serüveninin hayranı olduğum, Adana yakınlarındaki Karatepe kalıntılarını ortaya çıkaran Halet Çambel ile dostluk şansını yakalamış, kazılarda ona yemek taşımış, eserleri temizlemiş Sönmez Ekmekçi Paksoy ve çocukları Esra, İsmail, Doğan Ekmekçi karşımda.

Heryerde aranan Fettah Ağa, ölmediğinden habersiz Esma Sultan ve Halet Efendi için büyük bir tehlikedir.

İddaya göre, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Adana'ya gelen Suriyeli Musa Abid ve Teysir Halet burada aileleri ile birlikte tarım işçiliği yapmaya başladı.

Bu sırada çocukların anneleri Kefe Halet ve Cumane Abid, arka koltukta gözyaşı dökerek çocuklarının cansız bedenlerine baktı.

Hazırlanan parkurda mini akrobasi gösterileri yapan motosikletçiler, motosiklet denge yarışması ve halet çekme gibi değişik etkinliklerde eğlenceli anlar yaşadı.