Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
halletme
  • isim Halletmek işi
    "Ben bu meseleyi birdenbire halletmenin kolayını buldum." - Ö. Seyfettin

"halletme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sizin içinizden gelen vekillerimiz, çözüm odaklı tüm sorunlarınızı yakinen halletme yoluna gideceklerdir.

Engelli yakınlarını bu merkeze bırakan aileler, kendilerine zaman ayırıp dışarıdaki işlerini halletme ve sosyalleşme imkanı buldu.

C'nin bir devlet kurumunda işini halletme karşılığında 600 bin lirasını dolandırdığını belirledi.

Başkan Avşar seçildikten hemen sonra teşkilatlanmayı tamamladıklarını ve artık sahaya indiklerini ifade ederek, bundan sonra tüm vatandaşlar ile iç içe olacaklarını ve onların sorunlarını dinleyip, gerekli mercilerle irtibat kurarak halletme yoluna gideceklerini söyledi.

Taşeron işçilerin sorunlarını halletme yolunda büyük gayretler sarf ediyoruz.

Hem spor yapıyoruz ama burada tanışma, kaynaşma, problemleri halletme bir hayat koçluğu gibi bu projeler.

Şimdi yeni bir adım olarak, İlham kardeşimle bunu konuşmuştuk, gerekirse bir demiryolu meselesini de halletme noktasında aradaki ilişkileri ulaşımda çok daha farklı bir noktaya taşımak her iki ülke için güç katacaktır.

Yine depremde barınma sorununu halletme adına yaklaşık 2 bin, 2 bin 500 civarında kamu ağırlıklı olmak üzere binalar belirlendi.

Engelli yakınlarını bu merkeze bırakan aileler, kendilerine vakit ayırıp dışarıdaki işlerini halletme ve sosyalleşme imkanı buldu.