"halletmek" ne demek

"halletmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

İçme suyunu Ladik ilçesinden temin eden Kavak ilçesinin içme suyu sorunu halletmek için atağa kalkan Samsun Büyükşehir Belediyesi, Güven Göleti’nden çektiği suyu arıtmak için 10,5 milyon TL’lik içme suyu arıtma tesisi yaptı.

Önce o evi halletmek gerektiği gibi ben burada dolu olunca görüyorsunuz su yukarıdan direkt düşüm yapmış, suyun şiddetini burada görüyoruz.

Tutuklu sanıklardan olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığında teknik ve elektronik arama tim komutanı olan eski Astsubay Sadık Elçik de olay günü mesaisini bitirip evine gittiğini, ardından bazı işlerini halletmek üzere Kızılay'a geçtiğini anlattı.

Burada önemli olan şey şudur bizim sol uyluk kemiği bizim fenol dediğimiz kemiğin tamamen kaybı söz konusuydu bunu halletmek kolay bir şey değil.

Kaynak bulmak ve futbolcuların ekonomik sorunlarını gidermek benim işim olsaydı gecemi gündüzüme katar bunu da halletmek için elimden geleni yapardım.

PTT Kargo, özel kargo şirketleri, bankalar, vergi daireleri, okullar, nüfus müdürlükleri kısacası tüm kamu kurumları kapalı olacak ve işlemlerini halletmek isteyenler 30 Ekim Salı günü halledebilecek.

Sabah erken saatlerde soğuk olan evinin salon kısmını ısıtmak için elektrik sobasını açan şahıs, işlerini halletmek için diğer odaya gitti.

İmar sorunlarını halletmek için sarf ettiğimiz büyük çaba bu nedenle idi.

Kimse kalkıp da kendi haksız alacağını almak için, şahsi husumetini halletmek için, kendi kinini, nefretini kayyumluk etmek için, kendi kirli geçmişini örtbas etmek için bu işleri fırsat olarak kullanmamalıdır.

Malumumuz olduğu gibi yatırımlardan sonra asfaltlama, parkeleme gibi ufak tefek konuları halletmek üzere mutabık kaldık.