Güncel Türkçe Sözlük
hapsolmak
-
-e Bulunduğu yerden dışarı çıkamamak
"hapsolmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu sayede hayatında kamp alanı dışında bir yeri tanımayan Suriyeli çocuklar birde her yer çamurlu olduğu için çadıra hapsolmak zorunda kalmayacaklar.
Hiçbir emekli kardeşimin bu güzel dönemini evinin veya kahvehanelerin dört duvarı arasına hapsolmak olarak görmediğini ümit ediyorum.
Bu markamız, özgürlüklerimizin her gün giderek kısıtlandığı, hayallerimizin küçüldüğü, fikirlerimizin zihinlerimize hapsolmak zorunda kaldığı bir dünyada doğdu.
Dünyayı gerçekten anlamak istiyorsanız, tek bir yaklaşıma hapsolmak yerine fikirlerinizi test etmeye açık olun.
Tabi onlar da bir yaştan sonra bu sıcak havalarda kapalı alanlarda hapsolmak istemiyorlar.