Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı
elden çıkarmak, sarf etmek
"İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." - S. F. Abasıyanık
- Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek
"Bir bütün günü mutfakta harcayıp çeşitli yemekler yapıyor." - E. Işınsu
- Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak
"Bir delilik yaptı ve otobüsteki kız uğruna Arzu'yu harcadı." - M. Uyguner
- Manevi yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek
"Çoluk çocuğu uğruna kendini harcadı." - Yok olmasına, ölmesine sebep olmak
"harcamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çok hareketli olduğunuzu veya hareketsiz olup olmadığınızı anlamanın en pratik yolu adımsayar alıp kendinizi takip etmek ve adım sayılarınızı gün geçtikçe artırarak daha da enerji harcamak atacağınız en büyük adımdır!
Ailecek bilet almaya gelen Gamze ve Şenol Tüysüz çifti ikramiye çıkarsa oğulları Mert için bir ev almak ve parayı onun eğitimi için harcamak istediklerini söyledi.
Sadece birkaç dakika diyerek saatler harcamak, yemek ve ders saatlerinden ödün vermek, bilgisayarsız kalınca yapacak bir şey bulamamak bağımlı olduğumuzun göstergesidir.
Böyle bir durumda kadrodaki oyuncular paralarını alamazken veya sıkıntı varken, yeni transferler yapıp oraya para harcamak içerideki dengeleri de bozar.
Bol keseden kariyerimi harcamak televizyonda yüzümü eskitmek istemiyorum.
Günümüzde artık filantropi, yani hayırseverlik, büyük paralar harcamak değil, eşit bir dünya hayaliyle daha etkin çalışmak anlamına geliyor.
Akşam Allah kaç kuruş verirse onu da burada gezerek, kendim ve ailem için harcamak.
Tecrübeli oyuncu ayrıca enerjisini gol noktaları yerine farklı bölgelerde harcamak zorunda kaldığını ifade etti.
Sahipleri veterinere para harcamak yerine, barınak kapısında ölüme terk etmeyi tercih etmişler.
Ama bu vücut için daha fazla enerji harcamak ve daha çok metabolit üretmek demektir.
Ev arkadaşım bütün hayvanlara yetemeyeceğimi söylüyor ama ben zamanımı gezip tozma yerine onlarla ilgilenerek geçirmeyi tercih ediyorum çünkü 1 tane hayvan dışarıda acı çekerken ben gezemiyorum, tozamıyorum ya da paramı yemeye içmeye harcamak istemiyorum.