"hareketlendirmek" ne demek

"hareketlendirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu program sayesinde görseli hareketlendirmek ve biçimlendirmek iletişime farklı bir boyut daha katıyor.

Turizm faaliyetlerini hareketlendirmek amacıyla bölgeye davet edilen gazeteciler, Ortaca, Köyceğiz ve Fethiye ilçelerindeki, doğal, tarihi ve kültürel yerleri gezdi.

Böylelikle kış aylarında kapatan işletmelerde açık olacak ve kış dönemlerini hareketlendirmek için gayret gösterecek.

Turizm faaliyetlerini hareketlendirmek amacıyla Ortaca ilçesinde ağırlanan gazeteciler, ilk önce Dalyan Mahallesi'ndeki İztuzu Plajı'nda nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta carettaları görme fırsatı buldu.

Çocuklarımız ile yetişkinlerin spor ve sosyal yaşantısını hareketlendirmek için modern ve ferah alanlar oluşturmak adına hizmetlerimize kesintisiz devam edeceğiz.

Akçakaya, sektör olarak geliri artırmadaki en önemli çabalarının bu atıl sezonları hareketlendirmek olduğunu belirterek, nitelikli kayak merkezlerinin yoğun talep gördüğünü vurguladı.

Bu proje ile amacımız hem sağlıklı bir besin oluşu hem de ilçe için önemli olması dolayısıyla narı tekrar hareketlendirmek.

Hem sektörü hareketlendirmek hem de ülkeye döviz girdisi sağlamak için yurtdışı fuarları düzenliyor, sektörü gurbetçilerle buluşturuyoruz.