"hasarsız" ne demek

"hasarsız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yani gençlik dönemini hasarsız atlatmak gençlerimizin kendi ellerindedir.

Bu ekonomik krizi en hasarsız bir şekilde atlatabilmemiz için tek yolun birleşmek olduğunu bilmemiz gerekir.

Kurban Bayramı'na çadır kentlerde ve hasarsız raporu verilen evlerinde giren depremzedeler, bayramın 4.

Bu süreç içerisinde, gerek müşterilerimizden, gerek çalışanlarımızdan gerekse de tüm paydaşlarımızdan aldığımız olumlu mesajlar ve desteklerle süreci en doğru ve hasarsız şekilde yönetmekte olduğumuzu ve herkes için en iyi şekilde yürüteceğimize inancımız tamdır.

Kısa bir süre önce yangın tatbikatı yapmış olmamız bu yangını bu kadar kısa ve hasarsız olarak atlatmamızın en büyük nedeni.

Bu tür afetlerin tekrarlanabildiğine dikkati çeken Balkanlıoğlu, bunu hasarsız veya en az hasarla atlatmak için tedbirlerin alınması gerektiğini, bu yönde çalışmalar yürütüldüğünü sözlerine ekledi.

Bizler ancak suya denize ulaşabileceği yollar açabilirsek bu tip yağışları hasarsız atlatabiliriz.

Alınan ekonomik tedbirler sayesinde cumhuriyet tarihinin en büyük spekülatif saldırısı hasarsız atlatıldı.

Kısa süre içinde, gerek firmalar tarafından atılan adımlar, gerek kamuoyundan gelen destekler bize gösterdi ki Türkiye olarak bu süreci en doğru adımlarla, en hasarsız biçimde atlatacağız.

O kadar çok çatışma, bombalama oldu ki neredeyse tek bir bina hasarsız kalmadı.