Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
hastalıklı
  • sıfat Vücut direnci az olan, çabuk hastalanan, mariz
    "Doğuştan hastalıklı çocuklar, kardeşlerinin ve yaşıtlarının aksine annelerine aittir yalnızca ve hep öyle kalırlar." - E. Şafak

"hastalıklı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kendilerini afişe ederek, mesleği namusuyla yapan emekçilerden ayırıp kendi hastalıklı yollarına sevk etmek için çaba göstermek mesleki ve insani sorumluluğumuzdur.

Bekçilerimiz aynı zamanda sosyal yaşam biçiminde devletin ilk kapısı olarak rol alıp, doğal afetlerde sorumluluk bölgelerindeki halka yardımcı olmak, alil ve acizleri kollamak, yolunu kaybedenlere yol göstermek, halkın huzurunu bozan gürültülü ortamları önlemek, hatta hastalıklı sokak hayvanlarıyla karşılaşınca ilgililere haber vermek gibi sosyal görevleri de yerine getireceklerdir" dedi.

Lakin yelin kayadan bir şey almadığı gibi onun bu cerahat ve denaet akan sözleri sadece karanlık zihniyetini hastalıklı ruh halini ortaya koymuştur.

Cerrahi müdahalenin amacı, derin ceplerdeki diş taşlarını ve hastalıklı dokuları ortamda uzaklaştırarak iyileşmenin olabilmesi için kök yüzeylerini düzleştirmek ve diş etlerine kolay temizlenebilmesi için şekil vermektir.

Serbest radikal olarak adlandırılan bu ürünler sağlıklı veya hastalıklı reaksiyonlar sırasında oluşabilen, eşlenmemiş elektronu bulunan atom ve moleküllerdir.

Fungus kışı yere dökülen kurumuş veya ağaç üzerinde kalan hastalıklı yapraklarda geçirir.

Fındık bitkisinin önemli hastalıklarından biri olan külleme hastalığı, bir fungus olup, kışı yere dökülen yapraklarda ve hastalıklı bitki artıklarında geçirir.

Türkiye silah ve bombalarla, finansal operasyonlarla değil aslında hastalıklı ideolojilerle ve handikaplı eğitim sistemleriyle kontrol edildi dış güçler tarafından.

Siyasetten bürokrasiye ve iş dünyasına kadar her yere sirayet etmiş hastalıklı bir zihniyet, eski alışkanlıklarında direniyor.

Dünyanın birçok bölgesinde terörizm, nefret söylemleri, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı gibi insanlığı tehdit eden hastalıklı akımların giderek yaygınlaştığına şahit oluyoruz.

Toplumdaki hastalıklı ruhlara karşı kurumsal mekanizmaları daha aktif hale getirerek hep birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu işlem esnasında hastalıklı hemoroit dokusu cerrahi olarak çıkarılmaktadır.

Köleliğin bitişinden 150 yıl, sömürgeciliğin bitişinden 60 yıl sonra resmen olmasa bile fiilen bu iki hastalıklı düşünce de mevcudiyetini sürdürüyor.

Zeytin budama aletlerinin dezenfektasyonuna da dikkat çeken Keçeci, özellikle hastalıklı dalların budanmasının ardından, diğer dallara hastalığın bulaşmaması için kullanılan aletlerin dezenfekte edilmesi gerektiğini altını çizdi.

Semra Hız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akraba evliliklerinde iki bozuk, hastalıklı genin karşılaşma olasılığının yükseldiğini, bu nedenle beyin ve kasları etkileyen hastalıkların ortaya çıkabildiğini vurguladı.