Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Havası bol, temiz olan (yer), yeleken, yeleç
"Yüksek, havadar, nezaretli bir ev." - S. M. Alus
"havadar" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çizgili, benekli, hayalperest çağrışımları olan, anaforlu ve renkli desen ve motifler; havadar ve iç açıcı atmosferler, cam kapılar, geniş pencereler ve kalabalık arkadaş grupları için geniş oturma grupları İkizler evinin en göze çarpan detaylarıdır.
Birleşikgiller familyasından olup boyu 25 santime kadar uzayabildiği belirtilen otsu bir bitki olan papatya, yazın başlangıcında toplanarak kuru, havadar ve gölge yerlerde kurutularak kış döneminde çayı tüketilebiliyor.
Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesinde yaşayan evli ve dört çocuk babası 72 yaşındaki Nizamettin Havadar 9 Ocak 2018 Salı günü saat 15.
Yüksek bir rakımda ektiğimiz için rüzgar ve havadar olduğu için fasulyenin pişirilmesi çok güzeldir.
Odanızın havadar olması ve üzerinize kalın giysiler yerine hafif giysiler giymeniz rahat uyumanızı sağlayacaktır.
Turnuvada dereceye giren takımların kupaları TFF Kars il Temsilcisi Metin Rıza Akıl ve Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Havadar tarafından verildi.
Depolama yeri serin, nem seviyesi düşük ve havadar yer olmasına dikkat etmeliyiz.
Tuzlanmış deriler, ilgili kurum ve kuruluşlara verilinceye kadar rutubetsiz ve havadar ortamlarda muhafaza edilmelidir.