Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Kapalı bir yerin pencere ve kapılarını açarak
havalanmasını sağlamak
"Odanın penceresini açıp bir süre içerisini havalandırdı." - Y. Atılgan
- Havaya kaldırmak
"Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan." - S. F. Abasıyanık
"havalandırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Masraflarımız yüzde 55 oranında zamlandı Üreticilerin belirli 5-6 kalemle toplanabilecek masrafları olduğuna dikkat çeken Mehmet Duran, “Bu masraflarımız kümesimizin ısıtılması için kullandığımız kömür, civcivlerimizin altına atmış olduğumuz kavuz veya talaş yani altık malzemesi, kümeslerimizi havalandırmak için kullandığımız elektrik, işçi çalıştırıyoruz işçilerimizin maaşları yani bu tip birçok kalem masraflarımız var.
Bu nedenle öncelikle toprağı yüksek miktarda havalandırmak gerekir bu amaçla Tarım Makinesiyle belleme yaparak bu çalışma sistemini sürdürüyoruz.
Sudaki oksijen oranını artırmak, suyu havalandırmak ve pislikten arındırmak için yeni bir sistem kurduk.
Hafif bir şeyler yemek, sabahları mutlaka duş almak, sabah yoğun ışığa maruz kalmak, odayı havalandırmak ve akşam üzeri egzersiz yapmak, uyanıklığı sağlamada ve uyku düzenini oturtmada çok yardımcı olabilir.
Uçurtmalarını gökyüzünde havalandırmak için büyük emek harcayan çocuklar, zorlanmalarına rağmen eğlencenin tadını çıkardı.
Kafa gollerinde iyi bir istatistik yakaladıklarını anlatan Bulut, kafa toplarında hem gol yememek hem de rakip ağları havalandırmak için çalıştıklarını ifade etti.