Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle
bağırmak
"Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı." - A. Kulin
- Çağırmak, seslenmek
"Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım." - Y. Z. Ortaç
- Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Semerlerin yan taraflarındaki çıtalar. (*Senirkent -Isparta)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
İleri götürmek: Şu davarı öte haykır.
"haykırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yayladağı Kaymakamı Ömer Faruk Yüce, Suriye'nin sıfır noktasında Türkmen buluşması gerçekleştirdiklerini dile getirerek, bu etkinliği, Yayladağı ilçesinin bir Türkmen yurdu olduğunu haykırmak için düzenlediklerini ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ağırladıklarını söyledi.
Biz ehlibeyt dostlarına düşen görev ise, bu gerçeği dünyaya haykırmak ve Hz.
Birileri denizin ortasında sadece ve sadece baskıdan, zulümden kaçarken, 6 aylık, 1 yıllık bebekler ölürken sırtını dünyaya dönen değil, onurlu elini uzatan büyük bir medeniyetin evladı olduğumuzu herkese ve her yere haykırmak zorundayız.
Peygamber efendimizin ciğerparesi olan Hazreti Hüseyin ve beraberindekiler, hakkı haykırmak ve zulme dur demek için çıkmış oldukları bu yolda ne olacağını biliyorlardı.
UMHD Genel Başkanı Uğur Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaş mağduru çocukların da gülme hakkının olduğunu bütün dünyaya haykırmak için böyle bir organizasyon düzenlediklerini söyledi.