Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak
üzere, bütün, tüm olarak
- Sürekli olarak, her zaman, daima
"Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım." - N. Hikmet
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Hap: Hepi yutmuş.
"hep" kelimesinin kullanım örnekleri.
Oyunun sonunda Fırat Tanış ile birlikte Pir Sultan Abdal deyişini hep bir ağızdan söylüyoruz: “Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler / Bu şirin canıma nasıl kıymışlar / İster isem dünya malın vermişler / Sensiz dünya malın neyleyim dostum”.
Gittiğimiz her noktada Afrika'nın derinliklerinde Orta Asya'nın steplerinde, Balkanlar'ın içlerinde, Adriyatik'te, Ortadoğu'da hep abat etmek, zulme karşı durmak, mağduriyetleri gidermek, insanların talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için gidiyoruz.
Albayrak, 2023 Türkiye'sinin afaki bir hayal değil, adım adım devreye alınan hep birlikte yaklaşılan, gerçekçi ve vizyoner bir hedef olduğuna dikkati çekti.
İnsani yardım veya afet çalışanları olarak basın mensuplarıyla hep yan yana olduklarını ifade eden Güllüoğlu, kriz ortamlarında gazetecilerin, kameraların ya da fotoğraf makinelerinin çektiğinden fazlasını hissettiklerini söyledi.
Kurtulmuş, hep birlikte barış içinde türkü söyleyeceklerini, halay çekeceklerini, ezan okuyacaklarını, Kur'an dinleyeceklerini, birlikte barış içinde özgür bir ahali olarak, tüm kesimleriyle yaradılışta eş, dinde kardeş olarak yollarına devam edeceklerini belirtti.
Alışverişte bir yer belleyip hep oraya gitmek, orada satış yapan insanlarla ahbaplık kurmak asıl mesele.
Diğer taraf ise siyasetteki İslami söylem ve motifler yerine klasik burjuva tarzını benimseyen, dini motifleri esasen “özel alana” iten bu kesim esas olarak İslam’ı bir ibadet, akait ve ritüel sistemi olarak değil, belli ilişki ve tarzlardan oluşmuş mezhepler üstü bir tarz olarak kurgulamakta ve her halükarda neo-liberal yapıyla uyum içinde hareket ederken; diğer tarafta ise mezhepsel temele dayalı örgütlenmeleri esas alan, dini motif ve sembolleri fazlasıyla öne çıkaran, yaşamın ve toplumun her alanına müdahale eden, demokrasiyi bir fırsat geçidi olarak gören, uluslararası sermaye ve siyasal çevreleriyle uyumlu olsa da hep şüphe içinde ve şüphe altında olan bir anlayış sergilemektedir.
Ve şimdi beraberce hem Adanalı olmanın hem Yozgatlı olmanın hem Aksaraylı olmanın hem Antepli olmanın hem Urfalı hem Vanlı olmanın heyecanını ve mutluluğunu hep beraber yaşıyorlar” diye konuştu.
Hep akçeli işler, bireysel ve kişisel menfaatler üzerinde duruldu.
Tayan, “Siyasi hayatım boyunca hem kendim hem de çocuklarım akçeli işlerden hep uzak durduk” vurgusunu yaparken, kendisini örnek aldığını söyleyen hemşerisi bakanların, bunu pek de başaramadıklarına dikkat çekiyor.
Türk milletini aldatmak isteyenlerin hep aldandığını, kendi ahmaklıklarını akıllılık zannedenlerin kaybettiğini anımsatan Bozdağ, "Bugün de kendi hamakatlerini akıllılık zanneden CHP ve ortakları, milletimizin aklına ve basiretine toslayıp yine kaybedeceklerdir.
Tayan, “Siyasi hayatım boyunca hem kendim hem de çocuklarım akçeli işlerden hep uzak durduk” vurgusunu yaparken, kendisini örnek aldığını söyleyen hemşerisi bakanların, bunu pek de başaramadıklarına dikkat çekiyor.
Türk milletini aldatmak isteyenler, hep aldandılar; kendi hamakatlerini akıllılık zannedenler, kendi hamakatleriyle dün hep kaybetmişlerdir.
Türk milletini aldatmak isteyenlerin hep aldandığını, kendi ahmaklıklarını akıllılık zannedenlerin kaybettiğini anımsatan Bozdağ, "Bugün de kendi hamakatlerini akıllılık zanneden CHP ve ortakları, milletimizin aklına ve basiretine toslayıp yine kaybedeceklerdir.
Türkiye el uzattıkça, karşısında hep sıkılı yumruk buldu; ne demişler; niyet hayır akıbet hayır!