Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
hesaplı
  • sıfat Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik
    "Hesaplı bir alışveriş."
  • Parasını ölçülü harcayan, tutumlu
    "Hesaplı adam."
  • Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel
    "Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı." - N. Cumalı
  • Ölçülü davranan, ölçülü
    "Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım." - S. F. Abasıyanık

"hesaplı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Erken rezervasyon döneminde, hem yüzde 30 daha hesaplı fiyatla tatil yapabilir hem de yüksek sezonda dolma riski olan aile odalarını önceden ayırtma fırsatı bulabilirsiniz.

Erken rezervasyon döneminde, hem yüzde 20 daha hesaplı fiyatla tatil yapabilir hem de yüksek sezonda dolma riski olan aile odalarını önceden ayırtma fırsatı bulabilirsiniz.

Tüm dünya kamuoyunun bölgede barışın temini için çaba göstermesi gerekirken, hesaplı ya da hesapsızca atılan bu gibi siyasi adımlar Orta Doğu halkı için barış ihtimalini azaltmaktadır.

Bizim hayalimize gelmeyen fırıldaklıklar sizin aklınızda hesaplı kitaplı bir oyundu.

Planlanmıştı, lojistik desteği vardı, dinsel ve ideolojik felsefesi olan hesaplı kitaplı bir soykırımdı.

İçinde simit, beyaz peynir, kaşar peyniri, zeytin, tereyağ, süzme bal ve çayın yer aldığı ve fiyatı 5 TL tutan kahvaltı menüsü alabilen Başkentliler, öğle tatillerinde de yine hesaplı su böreğinden Karaköy ve ev böreğine değişik ürünleri tadarken, kahvelerini de yudumlayabilme imkanına sahip oluyor.

Yeni yönetimin de transfer politikası pahalı oyuncular yerine daha hesaplı oyunculara yönelmek gibi duruyor.

Dijital sinyaller, analoglardan daha kaliteli ve kapsamlı olmasının yanı sıra daha hesaplı ancak analog radyoların kapatılmasının, yaşlıları ve motosikletlileri olumsuz etkileyeceği düşünülüyor.