Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış
olan, istekli, heveskâr
"Üstelik bedenleri kesip biçmeye pek hevesli olan bu adam o güne kadar hiç maymun görmemişti." - İ. O. Anar
Tiyatro Terimleri Sözlüğü
bk. amatör.
Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
(Resim, Heykel) Bir sanatı meslek edinmeksizin yalnız zevk için yapan kişi.
"hevesli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Projenin en yaşlı katılımcılarından 65 yaşındaki Mediha Akgöz de kız çocuklarının kırmızı ayakkabıya karşı duyduğu heves gibi kendisinin de okumaya hevesli olduğunu ancak ailevi nedenlerle okuyamadığını söyledi.
Takımı daha ileriye taşıyacak, daha hevesli, daha arzulu yönetim kurulları inşallah kongrede yarışır.
Kişisel konularda daha hevesli ve atılımcı olabileceğimiz bir gündeyiz.
Antrenörler Cavit Bulgulu ve İlhan Sarp ile birlikte üç ayrı kategoride çalışmalara başlayan miniklerin hevesli oluşu göz dolduruyor.
Senaryoda daha dişiliği üzerinden gidilmiş ama benim algıladığım ve sevdiğim Calibe, hayata hevesli ve çocuksu bir Calibe.
Mehmet Fatih Can da yeni başlangıç yapmaya çalışan ve hevesli meslektaşlarıyla değişik platformda bir araya geldiklerini belirtti.
Kurs öğretmeni Gülsen Karadağ ise kadınların okuma ve yazma için çok hevesli olduklarına dikkat çekerek, 120 saatlik eğitim sonunda kendilerine katılım belgesi verileceğini kaydetti.
Başkaya, köylülerin, gençlerin ciritin yaşatılması konusunda hevesli olduğunu ifade ederek, ciritin rakibi bağışlamanın bulunduğu tek spor olduğunu aktardı.
Çocuklar bunun bilincine vardığı zaman birbirleriyle yarışıyorlar ve hevesli yaklaşımlarda bulunuyorlar.
Bu konuda yeni başlangıç yapmaya çalışan hevesli meslektaşlarımıza destek oluyoruz.