Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
heybe
  • isim At, eşek vb. binek hayvanlarının eyeri üzerine geçirilen veya omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim veya halıdan yapılmış iki gözlü torba
    "Hava sıcak, yol çorak, gitgide / Azalmıştı yiyecek heybede" - E. B. Koryürek
  • Omza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü
    "Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı." - İ. H. Baltacıoğlu
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
heybe

Erkek üreme organı.

"heybe" kelimesinin kullanım örnekleri.

Istar denilen kilim dokuma tezgahı, hokka denilen ölçü aleti terazi, yün eğirerek ip haline getiren kirmen ve çıkrık, at arabası ile kağnı tekerleri, ibrik, kazan, çanak, çakı, gramafon, kamçı, eğer, değirmen taşı, süt makinesi, dibek tokmağı, yay, heybe, kilim, keçe, tüfek, çamaşır tokucu, örs, makas, kırklık olarak bilinen koyun yünü ve keçi kılı kesme makası, çan, kapan gibi çok sayıda kendi elleriyle ahşaptan oyarak ve demirden döverek yaptıkları eşyaları akrabaların da getirdiğini belirten Ali Kara, aynı zamanda kalaycılık işi de yapıyor.

Daha çok Yörükler tarafından dokunan ve kullanılan kolan dokuma, kara çadır ve topak ev denilen çadırların kaplama maddesi keçelerin sarılması, tepelerinin tutturulmasında kazık bağı olarak, sepet, çuval, heybe gibi taşıma araçlarında, hayvanların koşum takımlarında, araba, develerinin başını süslemede, kadın giyiminde, baş takılarının tutturulmasında, önlük, elbise kuşak bağı, çocuk kundağı, beşik bağı olarak kullanılıyor.