Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
heyecanlandırmak
  • -i Heyecan duymasına sebep olmak
    "Yurt dışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış hep ilgi alanım içinde kalmıştır." - N. Meriç

"heyecanlandırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu bütünlüğe katkı sağlamak, bu coşkuyu beraber yaşayarak hem heyecanlanmak hem de heyecanlandırmak istiyoruz.

Kalbimizi tekrar canlandırmak ve heyecanlandırmak için cihada koşmak gerekir.

Bir erkeği beğendiyseniz ve yaklaşmak istiyorsanız ya da erkek arkadaşınızı heyecanlandırmak istiyorsanız kendinizden emin bir bakışla gözlerine kitlenin.

Üzerine arka tarafta kaybeden anneler için, yarışmayı biraz daha heyecanlandırmak için sumo güreşi hazırladık.

Partnerinizi heyecanlandırmak ve çok daha güzel bir an yaşatmak için, dudak uçlarına masaj yaparak ya da öperek heyecanını arttırabilirsiniz.

Partnerinizi heyecanlandırmak için hassas noktalarına dokunmaktan, masaj yapmaktan ya da öpmekten çekinmeyin.

Taraftarı ve camiayı heyecanlandırmak yanlış olur şu tarihte döneceğim dersem.

Güreşçileri heyecanlandırmak ve daha iyi güreşe motive etmek için her sene olduğu gibi 295 çeyrek altın, 24 ayar altın kemer takdim edeceğiz.

Temennimiz 70 dakika süren oyun boyunca izleyicileri koltuklarında heyecanlandırmak, umutlandırmak, hüzünlendirmek ve sanata, tiyatroya dair güzel hislerle baş başa bırakabilmektir.