Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
hidrojen
  • isim, kimya Oksijenle birleşerek suyu oluşturan, atom numarası 1, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir gaz, müvellidülma (simgesi H)
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
hidrojen

Hidrojen, 16.yy'da Paracellus tarafından keşfedilmiş, ilk defa 1766'da Cavandish tarafından çalışılmış ve daha sonra yakıldığında su elde edildiğini bulmuştur. 1898'de Dewar sıvı ve katı hidrojen elde etmiştir.Amonyak ve metanol sentezinde , metal oksit minerallerinin indirgenmesinde kullanılır.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
hidrojen

Renksiz, kokusuz, tatsız, yanmaz bir gaz elementi. A. A. 1 .008, A. S. 1.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
hidrojen

(su özü) (kimya)

Vikipedi
Hidrojen

Hidrojen ( Yunanca: ὑδρογόνο (İdrogono = su yapan); Latince: Hydrogenium; Osmanlıca müvellidülmâ = su yapan), element sembolü H olan, 1 atom sayılı ametaldir. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H olarak bulunan bir diatomik gazdır. 1.00794 g/mol'lük atomik kütlesi ile tüm elementler arasında en hafif elementtir. Periyodik cetvelde sol üst köşede yer alır.

Hidrojen, evrenin kütlesinin %75'ni oluşturan ve evrende en çok bulunan elementtir. Ana hatta bulunan yıldızların çoğunluğu plazma halinde olan hidrojenden oluşur. Elementel hidrojen dünyada az bulunur. Endüstride metan gibi hidrokarbonlardan üretilebildiği gibi, pahalı olsa da suyun elektrolizinden de üretilebilir.

Hidrojenin en yaygın doğal izotopu, nötronsuz protiyumdur. Hidrojen pek çok elementle bileşik verebilir, suda ve pek çok organik molekülde bulunur. Suda çözünen moleküller arasındaki asit- baz tepkimlerinde önemli rol oynar. Schrödinger denkleminin analitik olarak çözülebildiği tek nötral molekül olduğu için, hidrojen atomunun enerji basamakları ve bağ özellikleri kuantum mekaniğinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

"hidrojen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Elma, kayısı ve benzer meyvelerde olduğu gibi çekirdekler amigdalin içerir, bu bileşik midede hidrojen siyanite dönüşür.

Elma, kayısı ve benzer meyvelerde olduğu gibi çekirdekler amigdalin içerir, bu bileşik midede hidrojen siyanide dönüşür.

Salmonellalar genelde laktoz fermantasyonu yapmazlar; çoğu hidrojen sülfür üretir, ferrik amonyum sitrat içeren ortamda bu gaz tepkiyerek kolonilerin ortasında siyah bir nokta oluşmasına neden olur.

Depolanan hidrojen güneş enerjisinin yokluğunda, yaklaşık 19 saat boyunca yakılarak elektrik üretimi ve su arıtmak için gereken enerjiyi sağlıyor.

Bu beyaz kristallerle su temasa geçtiğinde ağartıcı madde olan hidrojen peroksit açığa çıkar.

İçerisinde bulunan hidrojen peroksit maddesinin ağartıcı özelliği bulunmaktadır.

Hidrojen peroksitle ağartma gibi yöntemler yasaklanmış olmasına rağmen bu yöntemi kullananların olduğu yönünde duyumlar alıyoruz.

Çift sarmalı iki ipliğe bağlı bazlar arasındaki hidrojen bağları DNA'yı stabilize eder.

Bir çay kaşığı tuz, bir başka sodyum bikarbonat ve biraz hidrojen peroksit içeren yarım bardak su.

Kükürt yönünden zengin olan kaplıca suları, ayrıca klorür, kalsiyum, hidrojen sülfür, sülfat, sodyum, bromür ve karbondioksit de içeriyor.

Önümüzdeki saatlerde bulutlanma artacak, nemin de artmasıyla birlikte sülfür hidrojen ve oksijenle birleşip sülfürik asiti oluşturacak.

Fakat hidrojen ve oksijen arasındaki bağın sağlamlığı elektroliz için çok fazla enerji gerektirmektedir.

Öncelikle su, buhara dönüştürülüyor ve katı oksit elektroliz hücrelerinde oksijen ve hidrojen ayrılıyor.

Yani hidrojen bombası füzyon, atom bombası fisyon sayesinde elde edilmektedir.

Hidrojen bombasının ortasında trityum ve döteryumun olduğu füzyon yakıtı, füzyonun etrafında fisyon patlayıcıların olduğu atom bombası ve onunda çevresinde nötron yansıtıcı bir kabuk bulunur.