"hissetme" ne demek

"hissetme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sevgi ve şefkat, ilgi ve destek, istendiğini hissetme, terk edilmeyeceğine inanma, güvenlik ve korunma, iletişim ve danışma, takdir edilip onurlandırılma, maddi güven ve çocukların büyütülme aşamalarında sorumluluk paylaşımı.

Akademik başarıdan daha çok çocukların duysal alan dediğimiz kendini tanıma kendisini hissetme ve manevi yönden de bir birey olarak savunan bir eğitimci olarak bugün buna çok ihtiyacımız var.

Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikirde olursa olsun, burası onların üzerinde bir çadır, güneş örtü gibi o örtünün gölgesinde ve altında herkes kendisini fotoğrafik olarak ta ait hissetme duygusu içerisinde bulabiliyor.

Otizmli hastaların varlığını hissetme ve hissettirme adına organizasyon düzenlediklerini vurgulayan Demir, erken yaşta otizm hastalığının tedavisinin büyük oranda mümkün olduğuna dikkat çekti.

Fon müziği eşliğinde sahneye çıkan çocukların Akıcı olarak anlatması, hitabeti, kendine güveni, hissetme ve hissettirme yeteneği, jest ve mimikleri ile ses tonu jüri tarafından değerlendirilerek ilk üçe girenler belirlendi.

Kalp yetmezliği belirtisi olarak bilinen iştahsız hissetme, uzun süre yemeğe karşı isteksizlik olarak görülebilmektedir.

Çift görme veya gözün irade dışı hareketi, vücudun herhangi bir bölgesinin kısmen veya tamamen felç olması, ellerin titremesi, mesane ve kalın barsak kontrolünün kaybı, sendelenme veya denge kaybı, dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları, aşırı halsizlik ve kendini alışılmış biçimde yorgun hissetme, koordinasyon bozukluğu, uyuşma ve karıncalanma hissi, ayakların belirgin şekilde sürüklenmesi belirtileri arasındadır.

Önce insan psikolojisi boyutunda tanıma, hissetme ve sezme boyutunda iletişim kurarız.

Bunların sosyal statü, kendini iyi hissetme, doğaya karşı tılsımlı korunma gibi iyileştirici ve koruyucu bir etkisinin olduğuna inanıyorlar ki bu kadar yoğun bir şekilde yapmışlar.