"hissettirebilmek" ne demek

"hissettirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

İsmail Kartal, Ankara'ya gelen takımlara deplasman baskısını hissettirebilmek için Eryaman Stadı'nın bir an evvel bitmesini arzu ettiklerini dile getirdi.

Bizler de halk olarak, askerlerimizin yanında olduğumuzu bir nebze olsun hissettirebilmek amacıyla bugün buradayız.

Ayrıca zaman zaman çocuklara, yeniden çocuk olduğunu hissettirebilmek ve savaşın izlerini silmesinde bir nebze de yardımcı olabilmek amacıyla sakız, gofret, kek, çikolata gibi ürünler de ikram ediyoruz.

Amaç, suç işleme risklerini ortadan kaldırmak Bu proje ile denetimli serbestliğin amaçları doğrultusunda, yapıcı, planlı ve denetimli bir şekilde topluma kazandırılabilmeleri için farkındalık düzeylerini arttırmak, suç işlemelerine neden olan davranışların düzeltilmesini sağlamakla beraber onlara destek olabilmek, onları motive edebilmek, sorumluluk alma bilinci geliştirebilmek, önemsendiklerini hissettirebilmek hedeflendi.

Zaman zaman hastalarımızla kaynaşabilmek, onlara pozitif düşünceler aşılayabilmek, gerek tedavi süreçlerinde gerekse tedavilerinden sonra yanlarında olduğumuzu hissettirebilmek için bu tür etkinliklere ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.