Güncel Türkçe Sözlük
-
-i İçme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Muzafferiyeti sonuna kadar yudum yudum içebilmek için kendimi tilki uykusuna verdim." - F. Celâlettin
- İçme becerisi bulunmak
"içebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Şu an en büyük hayalim tek başıma sağlıklı bir şekilde dışarı çıkabilmek ve denize karşı bir bardak çay içebilmek.
Tahlil sonuçları pazartesi günü çıkacak olan Acer, su içebilmek için umutlandı.
Öyle ki sırf köpük içebilmek için yüzlerce kilometre uzaklıktan köye gelenler bile var.
Yabani atlar su içebilmek için şehrin göbeğine kadar inerken, yabani atları karşılarında gören vatandaşlar şaşkınlığını gizleyemedi.
Ancak bir yandan bira banyosu yapıp bir yandan da bira içebilmek için ziyaretçilerin 20 yaş ve üstünde olması gerekiyor.
Fakat bol köpüklü ayranı içebilmek için illa Susurluk'a yolunuzun düşmesi gerekmiyor.
Küplerden su içebilmek için maşrapa da konulurken muslukluklar sahipleri tarafından belirli aralıklarla kontrol ediliyor ve sürekli su takviyesi yapılıyor.
Bardağın dibinde kalan çayı içebilmek için ince belli bardağa vücudunun tamamını sokan muhabbet kuşu, çayı yudumluyor.