Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
  • isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
    "İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
  • Bir değer yaratan emek
  • Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
    "Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim." - Ö. Seyfettin
  • Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü
    "İşler durgun."
  • Kamu yararına yapılan işler
    "Güvenlik işleri."
  • Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma
    "Bu evin işi çok."
  • Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
    "Sonunda bir iş buldum." - S. F. Abasıyanık
  • Ticari anlaşma, alışveriş
  • Herhangi bir maksatla kurulan düzen
    "İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • 10. Bazı deyimlerde "yarar, çıkar" anlamında kullanılan bir söz
    "O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez."
  • 11. Yapılan şey, davranış
    "Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım."
  • 12. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey
    "Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü." - M. Ş. Esendal
  • 13. Emek, işçilik, ustalık
    "Bu örtü, işi ağır bir örtüdür."
  • 14. İşlem
    "İşimi görmediler."
  • 15. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış
    "Bu, bir zevk işidir."
  • 16. Yetenek
    "Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler." - M. İzgü
  • 17. Sorun, konu, mesele, maslahat
    "Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı." - H. C. Yalçın
  • 18. Gizli neden veya maksat
    "Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti." - R. H. Karay
  • 19. fizik Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
    "Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir."
İktisat Terimleri Sözlüğü
  1. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.

  2. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.

  3. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek.

  4. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev.

Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
  1. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke .

  2. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı.

Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim
  1. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar.

  2. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad.

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

amel.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

(fizik)

Tarama Sözlüğü

bk. eş

Bilişim Terimleri Sözlüğü

Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği,

Eğitim Terimleri Sözlüğü
  1. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey.

  2. Çalışma, emek.

  3. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev.

  4. Meslek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Etene, son.

Fizik Terimleri Sözlüğü

Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir.

Vikipedi
İş (fizik)

Fizikte, bir kuvvetin bir cisim üzerine etki ettiğinde ve kuvvetin uygulama yönünde değişiklik olduğunda iş yaptığı söylenir. Örneğin, bir valizi yerden kaldırdığınızda, valiz üzerine yapılan iş kaldırıldığı yükseklik süresince ağırlığını kaldırmak için aldığı kuvvettir.

İş terimi ilk kez 1826 yılında Fransız matematikçi Gaspard-Gustave Coriolis tarafından sel altında kalmış madenlerden suyu çıkartmak için kullanılan eski buhar makinelerinin kullanımına dayanan “yükseklik boyu kaldırılan ağırlık olarak tanımlanmıştır. Uluslararası Birimler Sistemi (SI)’ndeki iş birimi Newton-metre ya da jouledür.

F genliğinde sabit bir güç tarafından bir s yerdeğişimini hareket ettiren noktaya kuvvet doğrultusunda yapılan iş üründür.

W = Fs.

Örneğin, 10 newtonluk bir kuvvet 2 metrelik yol giden bir noktaya uygulanırsa, W = (10 N)(2 m) = 20 N m = 20 J iş yapmış olur. Bu yaklaşık olarak 1 kg ağırlığın yerden bir insanın kafa hizasına kadar yerçekimi kuvvetine karşı kaldırılırken yapılan iştir. İşin aynı yükseklikte iki kat ağırlık ya da aynı ağırlıkta iki kat yüksekliğe kaldırılmasıyla ikiye katlandığını göz önüne alın.

Birimler[ değiştir]

İş bir metrelik mesafe boyunca bir newtonluk kuvvet tarafında harcanmış iş olarak tanımlanan joule (J)’dür. Eş değer ölçüde Newton-metre (N•m) bazen işin ölçüm birimi olarak kullanılır fakat bu dönme momenti ölçüm birimi olan Newton-metre birimiyle karıştırılabilir. Newton-metre olarak ifade edilen niceliğin dönme momenti ölçümü mü yoksa enerji ölçümümü olduğu konusunda karışıklığa neden olabileceği için Nm kullanımı SI yetkilileri tarafından kaldırılmıştır. SI dışındaki iş birimleri erg, ayak-libre, kilovat saat, litre-atmosfer ve beygir gücü-saattir. İşin ısıyla aynı fiziksel boyuta sahip olmasından dolayı, bazen kalori, BTU gibi genel olarak ısı veya enerji içeriğine mahsus ölçüm birimleri kullanılır.

  • 1 N-m = kg m²/s²
  • 1 Joule (J) = 1 N-m
  • 1 Joule = 0,239 Kalori (cal) veya 1 cal = 4,184 J .
  • Elektronvolt (eV)
  • 1 İngiliz Isı Birimi (BTU) = 1,055 J , 1 kWh = 3412 BTU veya 1 BTU = 0,0002931 kWh
  • 1 Watt-saat (W.h) = 3,600 J ,
  • 1 Kilowatt saat (kWh) = 1000 Wh , 1 kWh = 3.600.000 J
  • 1 erg (Yunanca ergon: iş) = 10 J
  • Foot - pound (ft lb), 1 ft lb = 1.356 N-m
  • litre-atmosfer (l.atm)
İş

İş kelimesi, aşağıdaki anlamlara geliyor olabilir.

  • İş (fizik); kuvvetin, cismi hareket ettirmesi.
  • İş (sosyal-ekonomi verimlilik); sosyal ve ekonomik yönden verimli çalışma.
İş (sosyal-ekonomi verimlilik)

İş, işçilik mal ve hizmet üretimi açısından bağlı bulunulan sosyal toplum içerisinden bireylerine değer üretmesinde öte sosyal-ekonomi verimlilik toplumsal güven dayanışma güdüsünü artırmaya psiko-sosyal açıdan aidiyet duygusunun artması, açısında sosyal birlikteliği artıran olumu sosyalojik faktörleri içerir