"işgüzarlık" ne demek

"işgüzarlık" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir yatta ne misafir gibi bir kenarda oturup herkesin size servis yapmasını bekleyin ne de işgüzarlık yaparak mutfağa girip aşçıbaşı olun.

Aydemir, buraya yardım almaya gelen pek çok insanın ise işgüzarlık yaparak ihtiyaçlarından daha fazla aldıklarını belirtti.

Her ne kadar bazı insanlar bize işgüzarlık yapsalar da, önümüze set koymaya çalışsalar da biz Cumhurbaşkanımızın bu sözüyle ve kendi inancımızla, etrafımızdaki bilinçli insanların desteği ile bir şekilde mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz.

O yüzden de ben gittiğim bütün ortamlarda bunu bana karşı engel olmak isteyen ya da işgüzarlık yapan insanlara karşı hep bu sözü hatırlattım.

Son yıllarda incir üreticilerinin yaşadığı sıkıntıya dikkati çeken Mustafa Bektaş, dertlerinin işgüzarlık yapmak değil, önümüzdeki yılın planlarını üreticilerle birlikte yaparak bu alanda hizmet veren kooperatif ve birlikleri güçlendirmek olduğunu söyledi.

Üniversiteye girmek için kapı önünde bekleyen 2 milyon 300 bin aday varken, 250 bin kontenjanın boş kalması tam bir işgüzarlık, öngörüsüzlük, plansızlık, aymazlık, savurganlık yani adına ne derseniz deyin, kabul edilebilir bir durum değil.