Could not find any definition of word "işlenmemiş"
"işlenmemiş" kelimesinin kullanım örnekleri.
İşlenmiş ve ya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.
Kaya, yöntemin temel noktasının travmanın işlenmemiş anılarına karşı bireyi duyarsızlaştırmak olduğunu anlattı.
İşlenmemiş yeri olmayan Gülnuş Emetullah Valide Sultan Çeşmesi Üsküdar sahiline oldukça yakın bir konumu olan çeşmenin ilk bakışta göze çarpan kısmı tepede yer alan alınlığıdır.
İnsan yetiştirme sanatını icra eden öğretmenlerimiz ellerindeki işlenmemiş cevherleri, azimle, sabırla, sevgiyle birer şahesere dönüştürürler çünkü onlar bilirler ki, bu şaheserler geleceğin garantisi, aydınlık yarınların umududurlar.
Söz konusu çalışmaya göre, çikolata kisti hastalığı ağırlıklı olarak balık tüketerek beslenen kadınlarda daha az görülürken, özellikle işlenmemiş kırmızı eti pişirip yiyen kadınlarda ise daha sık ve şiddetli vakalara rastlanmakta.
Çalışmada işlenmemiş kırmızı et olarak hamburger, dana eti, kuzu eti, domuz eti, karaciğer tüketilmesini en yüksek ve güçlü faktör olarak saptamışlar.
Gölü tercih eden yerli ve yabancı turistler, Zigana yöresine özgü işlenmemiş yerli kuzu etinin lezzetini tadarak, karlı göl görüntüsüne karşı semaverde çay yudumlamanın keyfini yaşıyor.
Tam, işlenmemiş gıdaların, mantar gibi tüketiminin artması, obezite , diyabet ve kalp hastalıkları riskini azalttığı bilinmektedir.
Söz konusu dönemde, toptan fiyatlar, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 3,35, gıda maddeleri grubunda yüzde 1,18 arttı.
Madenler grubunda yüzde 6,06'lık, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,18'lik ve inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,06'lık düşüş gözlenirken, mensucat grubunda fiyat hareketi görülmedi.
En önemlisi doğru beslenmedir ama bunun olmazsa olmaz şartı gıdaların işlenmemiş olmasıdır.
Çok fazla tüketiminde karbonhidratın zararları Karbonhidratın vücuda zararı işlenmemiş ve kepeksiz yiyeceklerin tüketilmesi sonucunda oluşmaktadır.