Vikipedi
İşrakîlik, kelime anlamı olarak ışığın çılması ya da güneşin doğması anlamındaki işrak kelimesinden gelmektedir: Hakikatin direkt olarak ortaya çıkması, açılması anlamındadır. Hem felsefi hem de mistik boyutları olan bir akım olarak varlığını sürdürmüştür.
Tarihçe[ değiştir]Miladi 12. yüzyılda öldürülmüş olduğu ve söz konusu akım daha sonra ardılları tarafından kurulduğu için okulun öncüsü Maktül Şahabeddin Sühreverdi kabul edilir. İşrakî felsefe, islam felsefe tarihi içinde büyük akımlardan biridir ve yaygınlığı ya da kabul edilirliği diğerleri kadar olmasa da, en özgün felsefi akımlardan biri sayılır.
Kendisini çekemeyen çevrelerin jurnalleriyle yönetim tarafından tehlike görüldüğü için idam edilerek öldürülen ve bu sebeple Sühreverdilik tarikatının kurucusu diğer Sühreverdi'den ayırt edilmek için adının arkasına Maktül ibaresi konulan Şihabüddin Sühreverdi çok genç yaşta felsefe ile ilgilenmiş, Aristo'nun ve Meşşailerin ve Sufi büyüklerin eserlerini tetkik etmiş ve akıl yoluyla sezgi yolunu bir araya getirerek uyumlu bir birlik oluşturmaya çalıştığı gnostik İşrakilik akımının temellerini atmıştır. Ne yazık ki pek çok eseri günümüze gelememiş ancak İran, Türkiye ve Hindistan kütüphanelerinde bazı eserleri kalabilmiştir. Bu eserlerin en önemlilerinden ve İşrakiliğin temel kitaplarından biri onun Hikmet'ül İşrak adlı eseridir.
Felsefi çizgiler[ değiştir]Bu akımın tarihçesi ve felsefi çerçevesi hakkında temel bilgi, önemli bir İşrakî düşünürü olan (hatta Sehrüverdi'nin ögrencisi olarak İşrakiliği resmi anlamda kuran odur) Şemseddin Şehrezuri tarafından yazılan eserlden gelmiştir; özellikle Nüzhet ül-Ervah adlı eserinden. Öğretileriyle geleneksel ve klasik islam felsefesinden sürekli dışlanmış, özellikle kelamcıların saldırılarına maruz kalmış ve birçok kez iktidarın takibatına uğramıştır. yayılmamasında bu tür yönelimlerin olumsuz etkisi söz konusudur. Özellikle Sünniliğin güçlü olduğu yerlerde sürekli baskılara maruz kaldıkları için işraki filozoflar gelişme gösterememişlerdir. İran'da varlığını sürdürebilmiştir, yaygın ve etkili olmasa da felsefi yönden güçlü yanlarıyla ve mistisizmle olan etkileşimiyle ( Bruno'nun ki gibi bir sonsuzluk fikrini savundukları ileri sürülmektedir) günümüze kadar gelen bir süreklilikleri söz konusudur.
İşrak güneşin doğuşu, aydınlanma anlamına gelen ve bilginin insanın sezgisel manada keşfettiği bir şey olduğunu ima eden teosofik, gnostik bir terimdir. İslam felsefesinin Meşşai okulu ile ilişkili de olsa İşrakilikte Meşşai okulununun kullandığı kıyas metodunun yanı sıra ondan farklı ve daha üst düzeyde bilgiye ulaşabilmekte kullandığı entelektüel sezgi ve aydınlanma üzerinde duruşuyla ayrılır. Keşif, ilham ve sezgi bu felsefi akımın temel unsurlarıdır. Mantık ve akılsalık ilkeleri üzerine kurulu meşşaîliğe karşı gelmiştir; hem Platonculuk, hem de tasavvuf ve mazdaizm İşrakîliğin kaynakları arasında yer alır. Tasavvuf felsefesinin pek çok bölümü bu felsefe akımına dahil edilmiştir, ancak bu iki yönelim arasında tam bir örtüşme olduğu söylenemez.