Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
işsiz
  • sıfat İşi olmayan
    "Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?" - K. Tahir
  • zarf İşi olmadan
    "İşsiz geçirdiği her gün biraz daha karamsar oldu." - N. Cumalı
İktisat Terimleri Sözlüğü
işsiz

Cari ücret düzeyinde çalışma istek ve yeteneğine sahip olmasına rağmen iş bulamayan kişi.

"işsiz" kelimesinin kullanım örnekleri.

AĞRI (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, "Terörün durduğu, hırsızlık ve arsızlık bittiği gün inanın Türkiye'de kimse işsiz kalmaz.

Gazilik unvanı verilmediği için ortada kalan Hasan Akbulut, işsiz kaldığı 8 aylık süreçte ailesine bakabilmek ve icralık olduğu borçlarını ödeyebilmek için ilçede atık malzeme toplamak zorunda kalmıştı.

Turizm ve balıkçık sektörleri gelişmiş olmasına rağmen işsizlik oranı yüzde 50 olan şehirde Luderitz Belediyesi özellikle işsiz kadınların ve genç kızların meslek sahibi olmalarını sağlamak amacıyla Halk Terzilik Merkezi kurulması çalışmalarına başladı.

Ayakkabı köşkerler, saat tamircisi, fotoğrafçı, çilingir veya işsiz vatandaşlar aldığı bileme makinesi ile bıçak bileyerek para kazanıyor.

İşsiz kalanlar için önemli bir gelir kaynağı olan İşsizlik maaşına başvuruda bulunabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekiyor.

Bu sırada aynı bölgede bulunan işsiz Çetin Dakım, minibüsünden tüfeğini alıp, park halindeki araçta bulunan amcasının oğlu ve eski kayınbiraderi Gökhan Dakım ile Sinan Ünlü'ye doğru ateş açtı.

Çalışan annelere 400 lira bakım desteğinden iş öğrenmek isteyene cep harçlığına, işsiz ve diplomasız gençlere özel teşviklere kadar 10 önemli başlıkta yeni destekler hayata geçirildi.

İşçi hakları diyerek işçileri sokağa dökerek ve aynı işçilere evlerine ekmek götürdükleri fabrikaları yağmalatan sendikalar ve uzaktan kumandalı örgütler işçileri işsiz ve ekmeksiz bıraktı.

Uzun süre işsiz kalınması nedeniyle Ertuna çifti, kızlarının doğumunda aldıkları buzdolabı ve çamaşır makinesi ile bazı ev eşyalarını Elif'in hastane masraflarının karşılanması için paketinden çıkarmadan satmak zorunda kaldı.

Eğitimsiz ve işsiz bir toplum oluşturma arzusuna hizmet eden bu neviden bir dava süreci, kentimize hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Deprem de olunca vatandaşlarımız bir anda evsiz, barksız, eşyasız ve işsiz kaldılar.

Belirtilen gelirin, iş gücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdam artırıcı ve koruyucu önlemler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetlerini temin etmek, iş gücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları yapmak ve Fondan ödenmek üzere vize edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanlar ile bunlarla ilgili mevzuatına göre kurum kadrolarına atanan ve kurumda çalışmaya devam eden personelin mali ve sosyal haklarına ilişkin ödemeleri gerçekleştirmek amacıyla kullanılması öngörülüyor.

Zaten işçilerimiz işsiz kalsaydı 10 ay süreyle maaşlarını bu fondan almak zorunda kalacaktı.

Her 3 gençten birinin işsiz olduğu ülkede, hangi refahtan bahsediyorsun?

AK Parti'nin 16 yıldır yönettiği Türkiye'de her 100 işsizden 29'unun üniversite mezunu olduğuna ve üniversite mezunu işsizlerin sayısının da 1 milyonu aştığına dikkati çeken Öztrak, toplamda işsiz 5 milyon 300 bin gencin bulunduğuna, her 5 gençten birinin işsiz olduğuna işaret etti.