Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
idrak
  • isim Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
    "Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var." - Ç. Altan
  • Erişme, ulaşma
  • ruh bilimi Algı
  • ruh bilimi Algılama
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
idrak

Dış dünyanın uyarısı ile meydana gelen fiziksel duygunun zihinsel yorumu.

"idrak" kelimesinin kullanım örnekleri.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Atatürk’ü idrak edemeyenlerin her türlü tezgahlarının açık ve aleni olduğunu belirterek, "Atatürk Türk milletine kendisini adamış, milli mücadeleyi başarıya ulaştırmak için canını dişine takmış, ülkü sahibi bir şahsiyettir.

Bugün Batı’nın İran üzerinden Yemen hamlesini anlamak, Türkiye’de gelişen birtakım siyasi olayları algılayabilmek için Yavuz Sultan Selim Han’ın bu hamlelerini iyi idrak etmek gerekiyor.

Bu hayatın bize sundukları ve gözümüzün önüne düşen bu perdeleri aralayabilmek için geçmişimizi iyi okumak, iyi anlamak ve ondan sonra da günümüzde olan olayları, yaşananları iyi idrak ediyor olmamız lazım.

Hazreti Muhammed'in dünyayı şereflendirdiği gecede Mevlid Kandili'nin idrak edildiğini belirten Solak, avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı bu gecede anın bir asra bedel olduğunu vurguladı.

Ama Türkiye genelinde temel bilimlerin yanlış değerlendirilmesi, temel bilimsiz bilim olmayacağının idrak edilememesi maalesef birçok üniversitemizde matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi öğrencisiz konuma düşmesine neden oldu.

Raporda, 'Cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Aysel Eshme'nin olay sırasında cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile karar verilmiştir' denildi.

Sabah namazını idrak eden cemeat daha sonra Afrin'deki operasyonun başarıyla sonuçlanması için din görevlisinin rehberliğinde ellerini semaya açarak dua etti.

İnanıyorum ki, birlik ve beraberlik içinde idrak edeceğimiz Kurban Bayramı, bütün milletimizin yüreğine daha çok ferahlık ve daha çok huzur verecek, toplumsal dayanışmamızı ve kardeşlik duygularımızı güçlendirecektir.

Her şey öyle fevkaledeleşir ve hayat öyle füsunlu bir renge bürünür ki yoksullara, muhtaçlara yardım elimizi uzatmanın, bir yetimi sevindirmenin, birbirimize tebessüm etmenin, sevinçleri olduğu kadar kederleri de paylaşmanın önemini derinden idrak ederek birbirimize daha da yakınlaşırız.

Tarihin ve coğrafyanın bizlere yüklediği sorumlulukları idrak ederek istiklalimize biçilen kefeni, giydirilmek istenen esir kıyafetini her seferinde yırtıp attık.

Tarihin ve coğrafyanın bizlere yüklediği sorumlulukları idrak ederek istiklalimize biçilen kefeni, istikbalimize giydirilmek istenen esir kıyafetini her seferinde yırtıp attık.

Ama bu sorun, askeri yollardan çözülemeyeceği idrak edildiğinden midir nedir, bu kez müzakereyle halledilmek isteniyor sanki.

İnsanlığın mukadderat programının çizildiği, bütün hikmetli işlerin ayırımının yapıldığı ve feyiz ve bereketiyle mübarek bir gece olan Berat gecesi, idrak ve şuur içinde ihya edebileceğimiz eşsiz bir arınma vesilesidir.

Ülkücü hürriyetçilik ve şahsiyetçilik ilkesini çok iyi idrak etmeli, şahsiyetçiliği şahsilik ve bencillikle nefisle karıştırmamalı.

Irk, mezhep ve meşrep kavgalarının bir tuzak olduğunun, esasında hepimizi vurduğunun idrak edilmesi için daha ne kadar acı yaşayacağız?