Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü
davranan, önlem alan, sakıngan, ihtiyatkâr
"Odaya girince ihtiyatlı hareket ederek parasını yatağın altına koydu." - S. F. Abasıyanık
"ihtiyatlı" kelimesinin kullanım örnekleri.
İktidarlarımız döneminde sürdürdüğümüz ihtiyatlı maliye politikaları, mali disipline verdiğimiz büyük önem, hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar, kayıt dışılığı azaltma yönünde sürdürdüğümüz kararlı mücadeleyle, kamu mali dengelerimizde önemli iyileşmeler sağladık.
Habere göre Anayasayı Koruma Teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı konuya daha ihtiyatlı yaklaşılması gerektiğinde mutabık kaldı.
AK Parti iktidarları döneminde, uygulanan başarılı ve ihtiyatlı maliye politikaları sayesinde faiz giderlerinin GSYH'ye oranı ciddi bir şekilde düşürülmüştür.
Uygulanan ihtiyatlı makroekonomik politikalar sayesinde Hazine borçlanma gereksinimi azaltılmıştır.
Sağlam bilançomuz, şeffaflığımız ve ihtiyatlı bankacılık yaklaşımımız sayesinde sendikasyonumuzu başarı ile gerçekleştirdik.
O günlerde suikast teşebbüsünün kapsamına ihtiyatlı yaklaşan çevreler de olmuştu.
Güçlü operasyonel performansımız ihtiyatlı finansal risk yönetimiyle birleşince dünya ekonomilerinde gözlemlediğimiz olumsuz etkilere rağmen hem gelirde hem de FAVÖK'te büyüme ivmemiz devam etti.
O yüzden biz de bakanlığımız olarak uçuşları başlattığımız noktalarda çok ciddi bir tanıtım desteği vereceğiz ve ihtiyatlı olarak belirlediğimiz 143 frekans sayısını aslında biz misliyle arttırmak istiyoruz.
Belediye olarak imar planlarıyla ilgili uzun bir yargı süreci geçirdiklerini belirten Türel, bu nedenle yapmış oldukları son imar planlarında ihtiyatlı davrandıklarını söyledi.
Özellikle gözleme ve tümevarım yönteminin çıkarsamalarına dayanan bilimlerde çok ihtiyatlı olmak gerekir.