"iletmek" ne demek

"iletmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri tarafından tüm insanların eşit ve hür olduğuna dikkat çekmek ve huzur içinde bir arada yaşayabilmenin mümkün olduğu mesajını iletmek için İnsan Hakları Gardrobu oluşturuldu.

Bilişim teknolojileri bilgisayar sektöründeki gelişmelerin sonucunda ortaya çıkmış, verileri saklayarak iletmek ve işlemek için kullanılan donanım ve yazılım teknolojilerini içeren bir alandır.

Dolayısıyla bunun için özellikle hükümetimin bizzat teşekkürlerini iletmek isterim.

Buradaki maksadımız hem Ankara'dan mahalline iletmek istediğimiz mesajları iletmek hem de mahallinde bize aktarılmasını beklediğimiz sorun ve çözüm önerileri görmek.

Sarı, tepkilerini CHP Genel Merkezi'ne iletmek için sabah saatlerinde Ankara'ya gideceklerini sözlerine ekledi.

Usta bir işaret dili eğiticisi olarak ve işaret dili öğrenen personelimiz ile beraber bu mesajı bütün dünyaya iletmek istedik.

Aynı hizmeti tüm vatandaşlarımıza iletmek için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz.

Ege Üniversitesi Tire Kutsan Meslek Yüksekokulu salonundaki toplantıda konuşan Tanrıseven, toplantının amacının eğitim kurumlarında alınacak emniyet tedbirlerini katılımcılarla paylaşmak, muhtarlar ve velilerin isteklerini dinlemek ve ilgili kurum amirlerine ilk ağızdan bu talepleri iletmek olduğunu söyledi.

Buna ek olarak elektrik sinyallerini işleyen devreden gelen verileri sayısallaştırmak için mikro denetleyici ve bu verileri cep telefonuna iletmek için Bluetooth modülü de akıllı bileklik de yer alıyor.

Terör, terör örgütü ve teröristlere dair görgü, duyum ve bilgimizi yetkililere iletmek, ahlaksızlık veya suç değil, vatandaşlık ödevidir.

Alınan bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da bir program çıkışında kendisine mektup iletmek isteyen genci görerek, makam aracını durdurdu ve mektubunu aldığı Aylin İbrahimağaoğlu isimli üniversite öğrencisiyle ile bir süre sohbet etti.