Güncel Türkçe Sözlük
-
isim İlgilenmek işi, alakalanma
"ilgilenme" kelimesinin kullanım örnekleri.
Özellikle çocuklara 4 mevsim yüzme sporu ile ilgilenme imkanı tanıyan dünya standartlarındaki merkez, yaz aylarında hizmet veren açık havuzu ile ailelere eğlenceli ve sağlıklı zaman geçirebilme fırsatı sunuyor.
Belediye Başkanı şehrin emini olunca, şehrin her tarafını görüp gözetme noktasında, takip etme noktasında, ilgilenme noktasında özel bir sorumluluğu var.
Bunu yaparken de hayvanlarımızda hem daha yakından ilgilenme, duygusal bağ kurma hem de karşılıklı güvem kazanma şartlarını gerçekleştirmiş oluyoruz.
Bulunduğumuz ilde her sorunla ilgilenme, her ihtiyaçla ilgilenme görevini de yapıyoruz.
Daha çok günlük yaşamda kullanılan nesnelerin oyuncak halleri ile ilgilenme vardır.
Diğer bir hususta akademisyenlerimiz de sahayla ve il ile ilin sorunları ile eğitimi ile daha iyi bir şekilde ilgilenme analiz etme imkanı bulacaktır.
İlkokul öğrencilerinin yanı sıra anaokulu öğrencilerinin de ziyaret ettiği barınakta ilk defa köpeklerle yakından ilgilenme fırsatı bulan birçok öğrenci hayvan sevgisini yaşayarak öğrenme fırsatı buldu.
Toprak yerine bahçıvan olursak, şurayı değiştirelim, burayı değiştirelim diye çocukla ilgilenme vakti olmayabilir.
Yıldırım, etkinlik kapsamında yaklaşık 50 bin çocukla birebir ilgilenme şansı bulduklarını, okul çağındaki çocukların bir yıllık kırtasiye ihtiyaçlarını da karşıladıklarını dile getirdi.
Bu ilk ilişkiden sonra, tedricen kazandırılacak kişiyle ilgilenme metotları uygulanır.