Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
inandırabilmek
  • -i, -e İnandırma ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Hepsini inandırabiliyordu buna, çünkü hepsi de buna inanmak için can atıyordu." - T. Buğra
  • İnandırma becerisi bulunmak

"inandırabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Hedefi koyabilmek, ona inandırabilmek, futbolcuların tüm düşüncelerini o yönde ilerletebilmek burada biraz daha kolay.

Şüphelilerin, mağdurları inandırabilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanmış gibi gösterilen sahte müzekkereleri kargo yoluyla mağdurların evlerine postaladıkları belirlendi.

Hastanedeki insanların zamanlarını boş geçirmemeleri için, faydalı bir şekilde boş vakitlerini değerlendirme çerçevesinde, eğitim ve öğretim açısından da oldukça yarar sağlamak amacıyla, medyanın olumsuz etkilerinden kurtularak ve uzak durarak gerçek dostun kitap olduğuna inandırabilmek gayretiyle hastanede kütüphane oluşturmayı hedeflemekteyiz.

Polis ekipleri, evindeki yatağında yattığını zanneden alkollü şahsı evde değil asfaltın üzerinde yattığını inandırabilmek için bir süre uğraştı.

Hiçbir maddi ve manevi bağlarının bulunmadığı bir yerde semboller üzerinden kutsallar kurarak kendilerini bu yalana inandırabilmek şizofrenlikten başka bir şey değildir.