Could not find any definition of word "incileme"
"incileme" kelimesinin kullanım örnekleri.
Savcının olay yerine gelmesinin ardından olay yeri inceleme ekipleri büyük bir titizlikle Yüksekdağ'ın öldüğü araç ve çevresinde incileme yaptı.
Kalya, Ahlat ilçesini ziyaretinde, sertifikalı patates tohumluğu deposunda incileme yaptı ve işletme sahibinden bilgi aldı.
AK Parti Milletvekili Rıfat Sait olduğunu, incileme yaptığını anlattı ama kimse inanmadı.
Kaza yerinde incileme yapan trafik polisleri, çarpışma sonrasında ambulansın 90 metre sürüklendiğini belirledi.
Alkollü içki ve üretilen sahte içkilerde kullanılmak üzere sahte TAPDK bandrolü olduğu değerlendirilen 170 adet bandrol de ele geçiren ekipler, olayla ilgili incileme ve soruşturmalarını sürdürüyor.