Kelime tanımını bul

Could not find any definition of word "inleyen"

"inleyen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bugün bunlar aslında dünyadaki mazlum milletlerin, mağdur milletlerin, haksızlığa uğrayanların, emperyalizmin baskısı altında inleyen milletlerin sözcüsü olan bir siyasi liderin cansiparane bir şekilde ortaya koymuş olduğu görüşlerdir.

Dünyada farklı coğrafyada inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimizin bir nebzede olsa bu acılarını hafifletme adına bayramların çok özel bir anlamı var.

Hac farizasını yerine getirmek için mübarek topraklarda bulunanların ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını dileyen Erdoğan, Filistin'den Suriye'ye Güney Asya'dan Türkistan'a kadar dünyanın pek çok yerinde zulüm altında inleyen tüm mazlumların kurtuluşu için dua ettiğini söyledi.

Sadece milletimiz ve vatanımız için değil, nerede bir zalimin zulmü altında inleyen bir insan varsa oraya yetişebilme gayreti içerisinde olan kahraman ordumuz, dünyanın birçok yerinde kahramanca mücadele etmiştir.

Vatandaşlarla bir araya gelen ve onlarla sohbet eden, istek ve sorunlarını inleyen Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz, mahalle inceleme gezilerine Karadenizliler Mahallesi ile devam etti.

Erdek'te bir vatandaş, yol kenarında, yüzü yaralı, acılar içinde inleyen köpekle karşılaştı.