"istisnai" ne demek

"istisnai" kelimesinin kullanım örnekleri.

Dilekçeyle bildirmek durumunda olmadığınız istisnai durumlardan biri de, o yıl içinde satın aldığınız evin emlak vergisi, evin eski sahibi tarafından ödenir.

Denizaltıcılık hem görevlerin fiziki ve psikolojik zorluğu hem de görev yapılan bölgenin fiziki zorlukları sebebiyle istisnai bir görevdir.

Sözleşmeli sağlık kuruluşları, robotik cerrahi, prostata lazer tedavisi veya plazmakinetik tedavisi, suda doğum, epidural anesteziyle doğum, penil protez implantasyonu, diş protez işlemleri, kataraktta fakoemülsifikasyon ve multifokal İOL uygulaması, robotik rehabilitasyon, kapsül endoskopi olarak sınırlanan istisnai sağlık hizmetleri için de belli oranlarda ek ücret tahsil edebilecek.

Sazangillerde ise istilacı türlerin avcılığına, zaman ve istihsal vasıtası açısından getirilen yasak ve kısıtlamalar dikkate alınmaksızın bakanlıkça istisnai olarak izin verilebilecek.

Aziz Akgül, Türkiye'de yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana stratejinin, hibe şeklindeki yardımlar olduğunu belirterek, bunların mutlaka istisnai hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Milletvekili Ök mesajında, Türkiye'de kadının konumu ve toplumsal alanda güçlenmesi için yapılan çalışmaların dünyada istisnai ve özgün bir tarihsel deneyime sahip olduğunu belirterek, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı elde etmesinin demokratikleşme yolunda atılmış en önemli adımlardan biri olduğunu ifade etti.

Her ne kadar geçtiğimiz yıl kar yağışı bakımından istisnai bir yıl olsa da ortalama bakıldığında Van şehri çok karın yağdığı, kışın çetin geçtiği bir şehirdir.

Belki istisnai anlamda bazı illerde bazı arkadaşlarımızın devam etmesi için bir karar alınabilir.

Bu programla Türkiye'yi istisnai araştırmacılar ve bilim insanları için bir cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz.

Van bir kış memleketi, her ne kadar geçtiğimiz yıl kar yağışı bakımından istisnai bir yıl olsa da ortalamalara bakıldığında Van, çok kar yağan ve kış aylarının çetin geçtiği bir şehirdir.