"itimat" ne demek

"itimat" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sen bu milletin sofrasına oturmazsan, milletle aynı diyi konuşmazsan bu dil sana itimat etmez.

Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir ifrat tefrit ortamında insanlar kime kulak vereceğini, neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar.

Bundan sonra hac faraziyesinin güvenli bir şekilde yapılacağına nasıl itimat edelim?

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla yaptıkları yardımlar, mahalline ve ihtiyaç sahiplerine, itimat edilen personeller aracılığıyla en uygun şekilde ulaştırılıyor.

Doktorun eşimin rahatsızlığıyla ilgili verdiği bilgilerden sonra bana itimat duydular.

Vali Ömer Toraman da Diyanet İşleri Başkanlığının, milletin itimat ettiği çok köklü bir teşkilat olduğunu anlattı.

Sevildiğini anlayan öğrencinin, kendisini güvende hissettiğini vurgulayan Uluağaç, çocukların sevdiği kişiye ayrı bir itimat duyduğunu anlattı.

Yozgat tam kabuğunu çatlatma aşamasına geldiği bu anda herkesin çok dikkatli olması, herkesin gökte dalgalanan bayrağa ve onun burada ki görevlilerine güvenmesi ve onlara itimat etmesini rica ediyorum.