"ittihat" ne demek

"ittihat" kelimesinin kullanım örnekleri.

İttihat Sahası'nda sağanak altında, hakem Fethi Tahsin Başaran'ın şemsiyeyle yönetmek zorunda kaldığı maçı, tamamı biletsiz 14 kişi izledi.

Halveti Dergahı ve Türbesi, Kalkandelen şehrinde Alacalı Cami, Harabeti Tekkesi, Manastır şehrinde tarihi ve turistik yerleri, Resne kentinde İttihat ve Terakki kurucusu Resneli Niyazi Konağını ziyaret etti.

Yalçın, bunun bir ilhak, iltihak ya da ittihat olmadığını, sadece ittifak olduğunu ve bunu anlamak gerektiğini vurguladı.

Abdulhamid yıkıldıktan sonra işbaşına geçen İttihat ve Terakki dönemiyle beraber, İngilizlerin İslam coğrafyasında ve özellikle Ortadoğu olarak adlandırdıkları Filistin bölgesinde hain planlarını adım adım gerçekleştirdiklerini İngiliz arşivlerindeki belgelerle tek tek izah etti.

Siyaset alanında da bu fikirlerin, işte İttihat Terakki, Genç Türkler, Yeni Osmanlılar, Cumhuriyet Halk Fırkası, devam eden bir süreçte bu fikir, yani taklitçi mukallit fikir, ciddi bir şekilde bu ülkede etkin oldu.

İttihat Terakki zihniyetinin sermaye, üniversite, ordu ve medya dayanışmasıyla İslami değerlere karşı başlatmış olduğu ve bin yıl süreci iddiasıyla tekebbür içinde İslami kimliğe yönelik sindirme operasyonudur 28 Şubat.