Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
izletmek
  • -i İzlemesini sağlamak

"izletmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Oğullarının Göztepe aşkını fark edince her maçını statta izletmek için büyük emek harcayan Deneri çifti, sabah erken saatlerde engelli kontenjanından bilet alabilmek için yola koyuluyor.

Biz de yer aldığımız ligin zirvesinde kendimize yakışanı yaparak, iyi bir oyun sergileyip seyircilerimize güzel bir basketbol izletmek istiyoruz.

Hep beraber daha iyi bir Çaycumaspor izletmek için herkesin elini taşın altına koyması ve bu yükün hep beraber sırtlanması gerekiyor.

Artık maçın ikinci ayağında da bizler o günkü duruma göre en azından oynamayan arkadaşlarımıza şans vererek Alanyaspor'u Kahramanmaraş'ta taraftarlarımıza izletmek istiyoruz.

Zorlu karşılaşma öncesinde maç hazırlıklarını sürdüren Toroslar Belediyesi Kadın Basketbol Takımı, hafta sonu seyircilere güzel bir karşılaşma izletmek amacıyla çalışmalarına devam ediyor.

Tüm bu aşamalardan sonra en önemli hedefimiz parke üzerine iyi bir basketbol yansıtmak, güzel bir oyunla izleyenlere seyir zevki yüksek bir müsabaka izletmek.

Bizim istediğimiz iyi oynamak, güzel futbol izletmek ve puan kazanmak.

Bizde bu amaçla farklı 3 okulda okuyan grup arkadaşı bir araya getirerek güzel bir film izletmek istedik.

Bunun avantajını kullanıp elimizden gelenin fazlasını yaparak keyifli bir müsabaka izletmek istiyoruz.

İki defa lokantada buluştuk, bana telefondan video izletmek istedi, kabul etmedim.