Güncel Türkçe Sözlük
küflenmek
-
nsz Küf oluşmak
"Zincirler küflendi, çürüdü, kırıldı." - Ö. Seyfettin
- Zamanı geçmek, köhneleşmek
"Seniha, kendisinin de bu kirli aydınlığın altında bu eşya ile beraber küflendiğini hissetti." - Y. K. Karaosmanoğlu
- Çalışma fırsatı bulamayarak özelliklerini veya yeteneğini
yitirmek
"Sahte banknotlar küflenmiş tekerlekler gibidir." - R. N. Güntekin
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
küflenmek
(tarım)
Asalakbilim Terimleri Sözlüğü
küflenmek
Küf bağlamak.