Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kılıklı
  • sıfat Herhangi bir kılıkta olan, kıyafetli
    "Beyaz önlüklü, doktor kılıklı adam ona yüksek sesle bir şeyler söylüyordu." - O. Aysu
  • Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden
  • Güzel, temiz
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kılıklı
  1. Güzel.

  2. Güzel vücutlu, yakışıklı, gösterişli.

"kılıklı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Elimdeki haritaya bakıp nasıl ve nereye gideceğime karar vermeye çalışırken, banklarda oturan hırpani kılıklı iki yaşlı adam 10 avroya rehberlik teklif etti.

Kararın hemen akabinde gazeteci kılıklı provokatörler, yıllardır içlerinde biriktirdikleri kin ve nefreti ekranlardan adeta kusmaya başladı, kendi ekranlarından.

Kararın hemen akabinde gazeteci kılıklı provokatörler yıllardır içlerinde biriktirdikleri kin ve nefreti ekranlarda kusmaya başladı.

Gazeteci kılıklı provokatörler ekranlarda, yıllardır biriktirdikleri kin ve nefreti kusmaya başladı.

Darbeci subaylara, gazeteci ve yazar kılıklı tiplere sahip çıkarak tavrını ve duruşunu gizlemeyen Almanya, ne kadar düşmanca bir duruş sergilediğini de gizlemiyor.