Güncel Türkçe Sözlük
kılıksız
-
sıfat Giyimi düzgün olmayan, sünepe, kıyafetsiz,
süfli
"Çocuk, kılıksız ve bakımsız." - N. F. Kısakürek
-
zarf Giyimi düzgün olmayan, sünepe, süfli bir
biçimde
"Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim?" - H. Taner
"kılıksız" kelimesinin kullanım örnekleri.
Oraya kılıksız birtakım binalar dikmenin, insanlarla, gençlerle, doğaseverlerle inatlaşmanın, gerginleşmenin hiçbir anlamı yok yani.
Biri beyaz bir eşkıya, uyuşturucu müptelası bir serseri, vergi kaçırmaktan defalarca kodese tıkılmış kılıksız bir moruk.