Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Kıldırmak işi
"kıldırma" kelimesinin kullanım örnekleri.
Mahalledeki imamımızı sadece gelene namaz kıldırma memuru olarak görmüyoruz.
Böyle düşündüğünüz zaman sizin muallimlik vazifeniz, camide namaz kıldırma vazifenizin önüne geçiyor.
TÜGVA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, sabah namazını camide kıldırma alışkanlığı edindirme amacını taşıyan ve her ayın 21'inde düzenlenen etkinlikte Mahir İz Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri sabah namazını Tuzla Mopaş Camisi'nde kıldı.
İmamlarımız, namaz kıldırma memuru değildir, siz müftüler de fetva memurları değilsiniz.
Camide göreve başladığında burada 4 asırdır hatimli teravih namazı kıldırma geleneğinin devam ettiğinin ifade edildiğini kaydeden Gürcan, kendisinin de ilk göreve başladığı yıldan bu yana her ramazanda bunu sürdürdüğünü ifade etti.
Cami görevlilerinin sadece namaz kıldırma memuru olmadığı, toplumun sosyal ve kültürel çalışmalarında önder kişiler olduğu doğrultusunda çalışmalar yapılmaktadır.
Hafızlık eğitimini de tamamlayan Sivrikaya, camideki ramazan aylarında hatimle teravih kıldırma geleneğini de sürdürüyor.
Rüku ve secdelerde adeta belini doğrultmadan insanları tekrar rüku ve secdeye götürme gibi hızlı bir kıldırma şekli, o namazın caiz olmamasına bir işarettir.