Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Kılma işini yaptırmak
- Namaz kılınmasını sağlamak
"Böylece birçok cenaze namazı kıldırır, pek çok nikâh kıyarmış." - S. Birsel
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Dere suyu, çakıllar arasından akarken ses çıkarmak.
"kıldırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Civardaki 16 köyün gençlerinin burada spor yapacaklarını, bu nedenle mutlu ve heyecanlı olduğunu ifade eden Bulut, din adamı olarak görevinin sadece camide namaz kıldırmak olmadığını söyledi.
Yaklaşık 1,5 yıldır Karaköy Ulu Camisi'nde görev yapan imam Tuğrul Ersoy, sabah namazını kıldırmak için geldiği camide uyuyan madde bağımlılarıyla karşılaştı.
Namaz kıldırmak için cemaatinin önüne geçen din görevlisi sadece o namazın değil, arkasında saf tutan vatandaşların diğer sıkıntılarını, dertlerini de üstleniyor demektir.
Antalya İl Müftüsü Osman Artan, Ramazan ayında talep gelmesi halinde otellerde teravih namazının kıldırmak üzere görevli temin edebileceklerini bildirdi.