"kırılgan" ne demek

"kırılgan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Both Sitting Duet (2002), The Quiet Dance (2005) ve Speaking Dance’tan (2006) oluşan üçlemede, müzik ve dans arasındaki ilişkinin algılanış biçimi ve bu iki dünya arasındaki kırılgan ama aynı zamanda geçirgen sınırlar üzerine keşiflerde bulunurken, iletişimin doğası ve hem birbirleri hem de izleyiciyle kurdukları bağa dair mizahi olduğu kadar biçimselliğini de koruyan bir performans dizisi sunmuşlardı.

Belediyenin yetki ve sorumluluğu kapsamındaki sera gazı emisyonunun azaltım potansiyelinin belirlenerek, iklim değişikliğinin getireceği risklerin ve kırılgan alanların belirlenerek, önlemler alınacak.

Şiddetin en çok kadınlar, çocuklar, mülteciler, yaşlılar ve engelliler gibi toplumun kırılgan gruplarına yöneldiğini belirten Selim Öztop, şiddet sonrasında herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna başvurma oranlarının son derece düşük olduğuna dikkat çekti.

Böyle bir ruh halinde, böyle kırılgan, bu kadar cesaretsiz ve yüreksiz bir oyun ile mücadele, zaten bu sonucu doğal olarak getirir.

Turan, dünyanın büyük bir değişimden geçtiği, ekonomiden toplumsal hayata dijital dönüşümün her alanda kendisini derinden hissettirdiği bir çağda yaşandığını belirterek, ekonominin lokomotifi olan KOBİ'lerin çoğunluğunun aile şirketleri olduğunu ve kırılgan yapıları nedeniyle krizlerden derin etkilendiğini aktardı.

Dünya ekonomisindeki gelişmeler, finans krizinin hala sona ermemiş olması bizim gibi kırılgan ekonomileri daha çok etkiliyor.

Çağımız insanın daha kırılgan ve psikiyatrik sorunlara eğilimli olmasının çok fazla sebebi var.

Unutulmamalıdır ki içyapı ne kadar kırılgan olursa onu korumak için giyilen zırh o kadar sert olacaktır.

İlgi ve tercihlerinin bu yönde olması nedeniyle yetersiz özsaygı, kırılgan kişilik, kuşkuculuk gibi davranış ve tutumlara sık rastlanmaktadır.

Diffüzyonla beslenmenin azalması matriks çatlaklarını arttırır zaman içinde kırılgan, elastik özelliği azalmış diskte, yapısal değişikliklerin kalıcı olmasıyla plastik deformasyonlar meydana gelir.

Hazreti Muhammed'e itibar etmenin görevleri olduğuna dikkati çeken Martı, camilerin zor ve kırılgan dönemlerde topluma güven ve huzur aşılayan, yaşları, sosyal statüleri, meslekleri, mezhep ve meşrebleri, ırk ve kültürleri farklı ama imanları bir olan insanları kaynaştıran, birlik ve beraberliğini pekiştiren muhteşem imkanlar olduğunu kaydetti.