Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kırmış
İnsan ya da pençeli hayvan tırnağı ile çizilen yara, çizik, tırmık : Ali ile Ahmet birbirini kırmışlamış yara para etmişler.
"kırmış" kelimesinin kullanım örnekleri.
Eğer biz bu dikine giden treni 940'lardan 500, 600'lere indirebilirsek bir şeyi kırmış olacağız.
Toplumsal yaşamda kadınlarımıza ne kadar çok sahne açar ve temsil hakkı verirsek ataerkil yapıyı kırmış oluruz.
Sporcularımız ayrıca burada elde ettikleri saniye ile kendi rekorlarını da kırmış oldular.
Tecrübeli isim o sezon 36 resmi maçta rakip filelere 11 gol bırakmayı başarırken, bu yıl 5 gol daha atması durumunda kendi kariyer rekorunu da kırmış olacak.
Neden banyoya gitti hiç anlamamış, kendisine bir şey yapar endişesiyle kırmış camı, hep iyi niyetinden.