Güncel Türkçe Sözlük
kırpmak
-
-i Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
- Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
"Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi." - Ö. Seyfettin
-
-den Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
"Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm." - Y. Z. Ortaç
Gitar Terimleri Sözlüğü
kırpmak
Ses sinyalinin belli bir frekansının veya frekans aralığının zayıflatılması.
"kırpmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Gruplar halinde paylaşılan fotoğraflar veya videoları galeriye sığdırmak için kare olarak kırpmak zorunda kalıyordunuz.
Yani artık resimlerinizi ve videolarınızı kırpmak ya da orijinal formatı korumak için birden fazla paylaşımda bulunmak tercihini yapmak zorunda kalmayacaksınız.
Koyun kırpma yarışmasına katılan çiftçiler ise en kısa sürede koyun kırpmak için mücadele etti.