Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kısır
  • sıfat Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan)
  • Ürün vermeyen (toprak)
    "Kısır toprak."
  • Verimsiz, yararsız, sonuçsuz
    "Kısır çalışma. Kısır tartışma."
  • biyoloji İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.), steril
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
kısır

Yavru sahibi olma yeteneği bulunmayan, doğurma yeteneği taşımayan, steril.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
kısır

Organizmanın fonksiyonel gametleri üretme yetersizliği. Tohum ve meyve verememe. Verimsiz, steril.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
kısır

Organizmanın işlevsel gametleri üretme yetersizliği, steril, verimsiz.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kısır

(botanik)

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kısır

Nadasa bırakılan tarla : Bu sene kısır tarlayı söküp ekeceğim.

Vikipedi
Kısır (yemek)

Kısır; ana bileşeni bulgur, salça, domates, maydanoz ve sarımsak olan, kimi yörelerde (örneğin Antakya) nar ekşisi de eklenerek yapılan soğuk yemek türü.

Kısır

Kısır aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Kısır, üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan), ürün vermeyen (toprak), içinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.)
  • Kısır, bir çeşit soğuk yiyecek türü

"kısır" kelimesinin kullanım örnekleri.

İsli dondurma ve balla servis edilen sakızlı muhallebili kadayıf, vişneli kısır, Denizli yanık yoğurdu ile fırınlanmış taze fasulye ve dana kaburga örnek lezzetler olarak gösterilmişti.

Halklarının duygusal gururunu sömürmekten kendilerine pay çıkarmaya ve kısır ihtiraslarının gözü dönmüşlüğünde gizli bir barbarizm yapmaya kalkanlara kimse oralarda yer vermez çünkü.

Artan duygusal gerginlik yada stres sonucu sırt, baş ve boyun kaslarında tutulma ve kasılmaların baş ağrısını, baş ağrısının da bu kas gerginliğini tetikleyerek bir kısır döngü oluşturduğunu, düzleşme ve boyun fıtıklarına zemin hazırlamaktadır.

Ali Şahabettinoğlu, duygusal gerginlik ya da stres sonucu sırt, baş ve boyun kaslarında tutulma ve kasılmalar baş ağrısını, baş ağrısının da bu kas gerginliğini tetikleyerek kısır döngü oluşturduğunu, düzleşme ve boyun fıtıklarına zemin hazırladığını söyledi.

Anadolu şehirleri insanca yaşanır kılınıp, cazip hale getirilmediği müddetçe, bu kısır döngü devam eder ve tüm ülkede mutsuzluk hüküm sürer.

Bunların yanında, mitinglerimizin düzen, intizam, insicam ve coşku içinde geçmesi amacıyla, kısır polemiklerden kaçınılacak, sataşma, karşılıklı atışma ve söz düellolarından mutlaka uzak durulacaktır.

Bizim kişilere ve kliklere yönelik kısır siyasetin dar kalıplanma ve basitliğine indirgenemeyecek büyüklükte tarihi bir misyonumuz kutsal bir görevimiz vardır.

İnce olanlar kısır ve köfte için iri taneliler pilav için daha un gibi olan kısım ise şalgam mayalamak için ayrı ayrı saklanırmış.

Diş dolgularında kullanılan gümüş ve kalay bileşimi, Efsanevi Kiş Kralı, Mantıkta kısır döngü, Mezozoik zamanın üç alt bölümünden sonuncusu.

Yeni bir kuramlar kuşağına ihtiyaç olduğunu aktaran Selçuk, hali hazırdaki eğitim kuramlarının var olan hadiselerin anlaşılması hususunda son derece kısır olduğunu ve eğitim alanında 1800'lü yılların sonu ve 1900'lü yılların başındaki basit nedensellik kurgusuyla anlaşılmayan bir yere götürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin AB ile ilişkileri ve AB'de yaşanan gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özhan, Türkiye'nin her zaman birlik ile ilişkilerini rasyonelleştirmek için çaba harcadığını, ancak AB'nin karar alma süreçlerinin içine düştüğü kısır döngüden çıkarak Türkiye'ye net bir pozisyon ifade edecek duruma gelemediğini kaydetti.