Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kısıtlamak
  • -i Önceden verilmiş olan hak ve hürriyetlerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek
    "Hükûmet dış gezileri kısıtladı."
  • Sınırlamak, daraltmak
  • hukuk Birini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
kısıtlamak

hacretmek.

"kısıtlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ancak Avrupa Birliği ülkesi bir ülkede seyahat etme özgürlüğünü kısıtlamak mümkün değil.

Özellikle ziyaret edilecek şehir veya bölge hakkında daha geniş bilgi edinmek istenildiği gibi, okuyucu bu kitapta da bulunduğu noktada yaşadığı sorunlarla ilgili öncelikle o bölümlerden destek almak isteyebilir, bunu kısıtlamak istemedim.

CHP, siyasetin gereklerini kısıtlamak, gereklerine set çekmek, toplumsal meşruiyeti kısıtlamak, toplumsal meşruiyeti kısırlaştırmak isteyen bir organizma gibi davranıyor.

Bu tip durumlarda çocuğun sanal oyun oynama süresini kısıtlamak ve gerçek dünya ortamlarında bulunmalarını sağlamak en etkili çözüm olacaktır.

Burada amaç mideden çıkan besinlerin daha kısa yoldan kalın bağırsağa ulaşmasını sağlamak ve ince bağırsaktaki emilimi kısıtlamak.

Yoksa normal vatandaşlarımızın yaşamlarını kısıtlayacak, insan hak ve özgürlüklerini daraltacak, sermayenin Türkiye'ye girişini kısıtlamak amacıyla verilmemiştir ve bu amaçla da değerlendirilmemesi gerekir.