Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Kısa duruma getirmek
"Ben bu sözü biraz daha kısaltarak tekrar edeceğim." - R. N. Güntekin
- Kısa gibi göstermek
"Bu giysi boyunu kısaltmış."
"kısaltmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğince, başvuruların cevaplanma sürelerini kısaltmak, cevap kalitesini artırmak ve vatandaş memnuniyetini yükseltmek amacıyla Aydın'da düzenlenen Bilgi Edinme ve BİMER Eğitim Semineri'nde, 105 katılımcıya BİMER Sistemi ile ilgili eğitim verildi.
Ama gelmesindeki temel neden, burada alınan yol, buradaki eksiklikler, onun uyarıları gibi süreci kısaltmak, eğer yolumuzda bir sapma varsa, doğrultmak konusunda yardımını istemektir.
Bu hizmet sürelerini kısaltmak amacıyla direkt şubelerimize yakın yerlerde ya da müşterilerimizin şubelerimize ulaşamadığı ya da ulaşmakta zorluk yaşadığı bölgelerde doğrudan müşterilerinizin ikamet adresi üzerinde en yakın yerlerde hizmet edeceğiz.
Onların bir iki sahnesini kısaltmak zorunda kaldım çünkü çok dillendirmişim o eski romansı.
Teknik direktör Cocu, çalışmalarda birçok alternatif üzerinde dursa da kafasındaki ideal kadroyu maçlarda birarada oynatarak uyum sürecini kısaltmak istiyor.