Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Daha kısa
"Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var." - M. Ş. Esendal
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kısaca, biraz kısa.
"kısarak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu damlalar ya gözdeki sıvının üretimini kısarak yada çıkışını arttırarak göz içi basıncını düşürürler.
Üretimin büyük bölümünü Çin'deki imalatçılara taşıyan Cook, maliyetleri kısarak ve aksesuar gibi yan ürünlerde genişleyerek Apple'ın gelirini büyük ölçüde arttırdı ve 7 yılda şirketin piyasa değerini 3 katına çıkardı.
Çocuğun gözlerini kısarak uzaktaki yazıları okumaya çalışması, okurken gözlerinin sulanması, nesnelere çok yakından bakması, okurken baş ağrısı hissetmesi, okuduğunu takip edememesi, satır atlaması ya da okuduğunu parmaklarıyla takip etmesi göz rahatsızlığı yaşadığının belirtileridir.
Federal hükümetin süregiden bütçe açıklarının hem vergileri artırarak, hem de harcamaları kısarak kapatılmasına yönelik bir plan konusunda Kongre'yle anlaşmaya vardı.
O zaman da bu rakamların sürdürülebilir olmadığını, potansiyelini zorlayan bir ekonomide enflasyonun yükseleceğini ve artan enflasyonun da talebi kısarak ekonomiyi potansiyeline geri çekeceğini belirtiyorduk.
Memurun, işçinin, emeklinin maaşından, çocuklarımızın geleceğinden kısarak kimsenin sefa sürmesine, saltanat yaşamasına izin vermemeliyiz.