Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı
"O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı." - A. Gündüz
- Az, yetersiz (duygu, söz vb.)
"Sözü kıt bir adamdı." - Halikarnas Balıkçısı
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kat, yan, ön : Senin kıtında benden kötü yok.
"kıt" kelimesinin kullanım örnekleri.
Dolayısıyla üzücü olan senin ölümün değil, üzüntüm ölümünden sonra arkandan senin hakkında iyi veya kötü en ufak bilgisi olan, olamayan birçok kişi kıt bilgileri ile düzeysizce ortalıkta ahkam kesecek, atacak ve konuşacaktır.
Zaten kıt olan kaynaklarımızdan her yıl milyarlarca doları silaha ve baruta verip daha da fakirleşmek mi istiyoruz ?
Göreve geldiğimiz günden beri ilimiz, ilçemiz ve vatandaşlarımız için en temel sorunları tespit edip, bunlara yönelik projelerimizi hazırladık ve kıt kaynaklarımızı en iktisatlı şekilde toplum yararına kullandık.
Özellikle terör olaylarında mağdur olmuş kadınlarımıza dönük Sur'un dar sokaklarında çok kıt imkanlarla el becerilerinin gelişmesi, meslek edinme, topluma tekrar kazandırabilme açısından ciddi kurslar açtık.
Mahalledeki diğer gençlerin takımda top koşturma talebi, kulübün masraflarının ortak karşılanması ve kıt imkanlar nedeniyle kendi malzemelerini temin etmeleri şartıyla kabul edildi.
Biz de belediye olarak kıt imkanlarımızı daha verimli kılabilme anlamında üreterek daha çok iş yapabilme kapasitesine ulaşmak istiyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz.
Anadolu Ajansı, kıt imkanlar ve zor koşullar altında telgraflarla ulaştırılan haberlerin tab edilmek ya da teksir makineleri ile bazen de elle yazmak suretiyle çoğaltılması sonucu faaliyetlerine devam etti.